Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | ayakta durmak | stand f. | ||
There is no explanation that would stand up. Ayakta durabilecek hiçbir açıklama yok. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | ayakta durmak | stand f. | ||
Religion must stand for love and shared humanity. Din, sevgi ve ortak insanlık için ayakta durmalıdır. More Sentences |
||||
Genel | ayakta durmak | remain standing f. | ||
Please remain standing. Lütfen ayakta durun. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | ayakta durmak | stand f. | ||
I am not yet well enough to stand while I talk to you, but please do not think I am being rude. Sizinle konuşurken ayakta durabilecek kadar iyi değilim, ama lütfen kabalık ettiğimi düşünmeyin. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Spor | ayakta durmak | stand up f. | ||
Tom is standing up. Tom ayakta duruyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | ayakta durmak | overstride f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dimdik ayakta durmak | not to collapse f. | ||
Genel | ayakta zor durmak | have difficulty in standing f. | ||
Genel | otobüste ayakta durmak | stand on the bus f. | ||
Genel | ayakta dikilerek öylece durmak | stand about f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | zorlukla ayakta durmak | do it tough f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in (one's) saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in the saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta durmak | be tall in one's saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta durmak | be tall in the saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | ride tall in the saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | ride tall in one's saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | sit tall in the saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | sit tall in one's saddle f. | ||
Deyim | ayakta zor durmak | be out on (one's) feet f. | ||
Deyim | zar zor ayakta durmak | be out on (one's) feet f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in the saddle f. | ||
Deyim | dimdik ayakta olmak/durmak | be tall in one's saddle f. |